BLOG
Araç kullanımının artması, her geçen gün trafiğin yoğunlaşmasına sebep olur. Bu da trafik kazalarındaki artışı beraberinde getirir. Meydana gelen bir trafik kazasında kazaya karışan araçlardan biri ya da ikisi de hasar alabilir. Bu hasar sebebiyle kazalı araç ya da araçlar onarımdan geçerler.
Araçta oluşan hasar çok iyi onarılmış olsa bile aracın ikinci el olarak satışında, kaza nedeniyle yapılan onarım ve TRAMER kayıtları nedeniyle değer kaybına uğraması kaçınılmazdır. Aracın onarımdan sonraki ikinci el piyasasındaki kaybettiği değer araç değer kaybı olarak ifade edilir.


Bir kaza sonucunda aracın %40 ve daha fazlasının hasar görmesi veya aracın onarım masraflarının sigorta değerine yakın olması onun “pert araç” olduğunu gösterir. Bu durumda araç doğrudan tam hasarlı konumuna düşer. Sonuç olarak aracın rayiç değerinin ruhsat sahibine ödenmesi gerekir.
Sigorta şirketleri pert aracın rayiç bedelini tam belirlemediği ve piyasa değerinden aşağı hesapladığı durumlarda aracın pert değerini de eksik hesaplamış olur. Bu hesaplama sonucunda alacağınız tazminata “pert araç ara farkı” denir.
Hakaret suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Kişilere Karşı İşlenen Suçlar kısmında ve Şerefe karşı suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi ile 131. maddesi arasında yer almaktadır. Şerefe karşı suçlar ile kişilerin değeri olan şerefi, saygınlığı ve onuru korunmak istenmektedir.
TCK 125. maddesinde yer alan hakaret suçu, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte “somut bir fiil veya olgu isnat etmek” veya “sövmek” suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırmak şeklinde oluşan bu bakımdan seçimlik hareketli bir suç tipidir.


İşten çıkma ve istifa hallerinde işçinin yapması gerekenler ve takip etmesi gereken prosedür hak kaybı yaşamaması için oldukça önemlidir.
İşten Ayrılmak İsteyen İşçilerin Yapması Ve Yapmaması Gerekenlerle ilgili bu yazı, işçilerin bir çok haklı nedenlerle fesih imkanı varken, sebep bildirmeksizin istifa etmeleri nedeniyle uğradıkları hak kayıplarının önüne geçebilmek amacıyla yazılmıştır.
Genel olarak iş hukukundaki temel problemin işverenlerine güvenerek işten çıkış belgelerine atılan imzalar nedeniyle yaşanmaktadır. İşçilerin haklarını bilmemesi nedeniyle işverenleri tarafından gerçek durumu yansıtmayan belgelere imza atmaları, yahut “bir şey olmaz sen imzala” diyerek imzaladıkları belgeler nedeniyle davaları reddedilmektedir.
Bu yazıda işvereni tarafından aniden işten çıkarılan bir işçinin karşı karşı kaldığı bu ani durumdan haklarının zayi olmaması için ön koruyucu bilgiler verilmesini amaç edindik.
